top of page

Elektrik Enerjisinin Ülkemizdeki Gelişimi

  • Yazarın fotoğrafı: Uğur YILDIRIM
    Uğur YILDIRIM
  • 28 Tem 2021
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 16 Ağu 2021

Ülkemizde enerji arzının sürekli artmasına yanıt olarak özel girişim firmalarının enerji üretmelerine fırsat vermeye yönelik lisans satılması ile enerjide kamu şirketlerinin haricinde sektör yatırım almaya başlamıştır. Daha öncelerinden yap işlet devret şeklindeki yatırımlardan vazgeçilerek sürekli olacak şekilde özel kurumların verimlilik esaslı üretimlerine fırsat tanınmıştır.


ree

Böylece üretip , iletip ve dağıtmak ana fikrine sahip mantık değişmiş ve aslında perakende piyasasının temelleri atılmıştır.


Bu bağlamda özellikle Turgut Özal ve Süleyman Demirel dönemlerinde ciddi projelerle arz talep dengesi sağlanmaya çalışılmıştır. Lakin ihtiyacın anca yarısı kadar üretim yapılabilmekte kalan miktar ithal edilerek çözüm sağlanmış ancak günümüze kadar bu çözüm ciddi cari açık yaratmıştır.


Yap işlet devret mantığı ile yapılan santraller aslında konunun ülkemiz açısından ne kadar önemli olduğuna işaret ediyordu. Sonrasında pazarlama sıkıntısı olmayan bu üretim sektöründe özel firmalar üretip toptan satış ile boy göstermeye başladılar. Milenyum döneminde enerji verimliliği söz konusu olunca aslında üretmek kadar iletmek ve dağıtımın önemi anlaşıldı. Artık kamuya ait santraller bile özelleştiriliyordu. Bununla beraber 21 dağıtım bölgesine bölünen ülkemizdeki Tedaş adıyla bilinen kurumlar da özelleştirilmeye başlandı. 2002 yılında özel üretim ve perakende şirketlerinin büyük tüketim yapan firmalara ucuz elektrik satmasına izin verildi. Böylece yılda 9 milyon kwh enerji tüketimi olan firmalar serbest tüketici olarak adlandırıldı ve EPDK tarafından 3 ayda bir belirlenen tarifeden daha ucuz indirimli enerji almaya hak kazandılar. Bugün itibari ile neredeyse herkes serbest tüketici olabilecek limiti doldurmaktadır.


Enerji üretimindeki girdi, hammadde ve bağımlılık gibi sebeplerden dolayı yatırımcılar son 10 yıldır yenilenebilir segmentine yönelmeye başladı. EPDK cari açık yerine bu sektöre destek vermeye karar verdi ve kaynağa göre dolar bazlı alım garantisi verdi. Yenilenebilir enerji destekleme mekanizması (yekdem) kuruldu. 2016 yılı itibari ile döviz sepetindeki ani iniş ve çıkışlardan dolayı yekdem sebepli öngörülemez fiyatların oluşmasından perakende piyasası durma noktasına geldi. Serbest tüketici olan tüm tüketicilerin birer birer sözleşmeleri fesih edildi ve EPDK tarifelerinden ve son kaynak dediğimiz şekilde ücretlendirilmeye başladı.


Her ne kadar Piyasa takas fiyatları ve yekdem toplamı regüle yani baz tarifenin üzerinde seyretse de dönemsel oluşan ucuzluk büyük tüketicileri hali hazırda ikili anlaşmalar ile bu pazardan pay almaya itmektedir. EPDK hammadde fiyatları ve temini, Hava durumu, Yekdem, Döviz sepeti, şebeke arızları, yatırım teşvikleri ile birçok kalemden anlık etkilenen ve sadece 3 aylık olarak değiştirebildiği tarife düzenleme yükümlülüğünden feragat etmek ve piyasayı tamamen özelleştirmek adına Son Kaynak Tedarik limiti belirledi. Bu limit ilk kez bu sene yıllık 10.000.000 Kwh olup o dönem yaklaşık 6,500.000 TL denk gelmekteydi. Bu limit serbest tüketici limiti gibi her yıl başından düşürülerek devam edecektir.

Bu tüketimin üzerinden olan her tüketici özel perakende firmaları ile anlaşma yapmak zorunda kalacaktır. SKT dediğimiz son kaynak tedarikinin 2020 başında 5 milyon kwh düşmesi enerji yarı çıplak fiyatı ile tarife fiyatı arasında marj açılınca perakende piyasası tekrar hareketlilik kazanmıştır.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Yorumlar


bottom of page